Dorylaion-Şarhöyük, Bizans’ın Selçuklulara karşı korunmasında büyük rol
oynamış, ancak 1176’da Selçuklu Sultanı II . Kılıçaslan’ın Bizans
İmparatoru Manuel Komnenos’u mağlup etmesinden sonra kent,
Selçuklular’ın egemenliği altına girmiştir. Bundan sonra uzun bir zaman
yıkık ve terkedilmiş olan Dorylaion-Şarhöyük’ün yakınında, harabenin
güneyinde yeni bir yerleşme kurulmuştur.
W.M.Ramsay’ın bildirdiğine göre, büyük olasılıkla Dorylaion
harabelerine Eskişehir adı verilmiş ve bu ad o zamandan günümüze
uzanmıştır. İlk Çağlarda Eskişehir: Eskişehir toprakları, Taş Devri’nden
günümüze kadar binlerce kültürü yaşatmıştır.
M.Ö.4000 yıllarında Eskişehir, nüfusun en yoğun olduğu bölge olarak
kabul edilmiştir. Yapılan araştırmalarda, kasaba ve şehirler
bulunmuştur. Ayrıca Asurlu tüccarların ticaret hayatını canlandırdıkları
bir merkez olmuştur.
Eskişehir, Frigya’nın batı sınırı içindedir. Bu nedenle Frig Çağı,
Eskişehir’in tarihinde önemli bir yer tutar. Arkeolojik araştırmalar,
yöredeki ilk yerleşimin M.Ö.3500 yıllarında, Şarhöyük çevresinde
yoğunlaştığını göstermektedir. Kalkolitik ve Bakır Çağlarında
(M.Ö.3500-2500) nüfusun en yoğun olduğu bölgeler Porsuk-Seydisu ve
Sarısu Çaylarının kenarları olarak belirlenmiştir.
4 Ocak 2013 Cuma
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Sayfamızı Beğenmenizle
Mutluluk Duyarız
Mutluluk Duyarız
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder