1381 yılında Germiyan Beyi’nin kızı Devlet Hatun’un Şehzade Bayezit ile
evlenmesiyle, Germiyan Beyliği topraklarının kuzeybatısı Osmanlılar’ın
eline geçer.
Osmanlı Devleti’nin kuruluş yıllarında, özellikle savaşlarla ilgili
eldeki kayıtlarda, Seyitgazi veya Sivrihisar’ın adına pek
rastlanmamaktadır. Bunun nedeni, ilk yıllarda fetihlerin kuzey-batıya,
Bizans’a doğru olmasındandır. Seyitgazi adı bu dönemde, sadece önemli
bir Bektaşilik merkezi olarak anılmaktadır.
Sivrihisar ise, 14.yy.’ın ilk yarısında Karamanoğulları Beyliği’nin
sınırları içindedir. I.Murat’ın Ankara seferinden sonra Osmanlı
topraklarına katılmıştır.
1402 yılında Ankara Savaşı sırasında, Sultan Yıldırım Bayezit’in Timur
Han’a yenilmesi üzerine; Osmanlı egemenliğini yok etmek isteyen
Timur, beylikleri yeniden güçlendirmek için diğer bir çok yer ile
birlikte Sivrihisar’ı Karamanoğulları’na verir. Bir süre Timur’un
karargahını Sivrihasar’da kurduğu da söylenir. Yıldırım Bayezit’in
ölümünden sonra Sivrihisar, yeniden Osmanlı egemenliğine geçer.
15.yy.’ın sonunda, II.Bayezit ile Cem Sultan arasındaki mücadele
Eskişehir, yani Sultanönü yöresinde önemli olaylara neden olmuştur. 1481
yılında Bursa’ya giren Cem Sultan, orada II.Bayezit’in üzerine
gönderdiği Ayas Paşa’nın ordusunu bozguna uğratır. Bunun üzerine
II.Bayezit, Bursa üzerine yürür ve Cem Sultan’ı yener. Cem Sultan önce
Eskişehir’e sonra Konya’ya kaçar. 1482 yılında Mısır’a gider.
16.yy.’ın Kanuni Döneminde, Eskişehir’in konumu dolayısıyla önem
kazandığını görmekteyiz.
Fatih’in ilk zamanlarına kadar Eskişehir, Ankara Beyliği’ne bağlı bir
sancak ve 1451-1831 yılları arasında Kütahya Beylerbeyliği’ne bağlı bir
sancaktır. 1831-1841 yılları arasında da Miralaylarla idare edilen
Eskişehir, 1841 yılında Hüdavendigar(Bursa) eyaletine bağlanan bir şehir
olmuştur. Eskişehir ancak 1925 yılında il olarak kendi kimliğini
kazanmıştır.
Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet Döneminde Eskişehir : Eskişehir, Milli
Mücadele yıllarında, uzun süre gündemde kalan bir şehir olmuştur.
İstanbul’u Anadolu’ya bağlayan demiryolu üzerindeki stratejik konumu, iç
çatışmalardaki rolü, Anadolu’yu istila etmiş olan Yunan Ordusu’nun Orta
Anadolu’ya geçişinin eşiğini oluşturması ve yeni devletin kuruluşuna
katkılarıyla önem kazanmıştır.
31 Aralık 2012 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Sayfamızı Beğenmenizle
Mutluluk Duyarız
Mutluluk Duyarız
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder